
Bank of America’nın yakın zamanda yayımladığı bir analizde, değer kazanan euronun – zayıflayan satışlarla birlikte – STOXX 600 endeksine dahil şirketlerin kârlarını olumsuz etkileyebileceği ve son beş çeyreğin en düşük performansını doğurabileceği ifade ediliyor.
Euro/dolar kuru yılın ikinci çeyreğinde %9 artarak son dört yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu artış, aynı zamanda 2022 sonundan beri euroda gözlenen en güçlü çeyreklik performansı temsil ediyor.
Ayrıca Avrupa Merkez Bankası’nın izlediği döviz sepeti karşısında euronun değeri bu dönemde %4,6 oranında artarak 1 Temmuz’da rekor seviyeye çıktı.
İkinci çeyrek kazanç döneminin başlamasıyla birlikte, Wall Street analistleri hisse başına kazançta (EPS) geçen yılın aynı dönemine göre %3’lük bir düşüş öngörüyor.
Bu düşüş, satışlardaki %3’lük daralmayla destekleniyor ve hem taleplerdeki durgunluğu hem de olumsuz kur etkilerini yansıtıyor.
Enerji ve ihtiyari tüketim ürünleri sektörlerinin endeksin genel kazançlarını en fazla aşağı çeken alanlar olması beklenirken, sağlık sektörünün dayanıklılığı bu olumsuz etkiyi dengelemeye yetmeyebilir.
Finans dışı döngüsel sektörlerde, iki çeyrek süren büyümenin ardından kazançların yeniden küçüleceği tahmin ediliyor. Bu alanlardaki EPS beklentileri sadece geçen ay %2,5 oranında aşağı yönlü revize edildi.
Bank of America'dan Andreas Bruckner, finans dışı döngüsel sektörlerin ikinci çeyrekte yeniden negatife geçeceğini belirtirken, Euro Bölgesi’ndeki olumlu makroekonomik sürprizlerin genellikle güçlü kazançlarla ilişkilendiğini, ancak eurodaki değerlenmenin önemli bir risk oluşturduğunu vurguladı.
Önceki çeyreklerde kazançlara olumlu katkı yapan finansal sektörlerin bu dönemde daha zayıf kalması bekleniyor. İkinci çeyrekte Euro Bölgesi’nin ekonomik verileri genel olarak olumlu sinyaller verse de bu durumun şirket kazançlarına ne derece yansıyacağı belirsiz.
Analistler, euronun değer kazanmasının ve küresel ticarette artan engellerin, Avrupa’daki şirketlerin 2025 yılına ilişkin kazanç beklentilerini aşağı çektiğini bildiriyor.
Nisan ayından bu yana, 2025 ve 2026 yılları için hisse başına kazanç büyümesi tahminleri yaklaşık %5 oranında düşürüldü. Bu düşüş, 20 ana sektörün 17’sini etkiledi; en sert etkilenen alan ise otomotiv sektörü oldu.
2025 yılı EPS büyüme beklentisi %6’dan %3’e gerilerken, STOXX 600 endeksine yönelik 12 aylık ileriye dönük EPS tahminleri mart ayında ulaşılan zirvenin %3 altında kaldı.
Bank of America, ticarette yaşanan olumsuz gelişmeler, artan gümrük tarifeleri ve ABD'deki yatırımlardaki yavaşlamanın Avrupalı ihracatçılar ve çok uluslu firmalar üzerinde ciddi baskı yaratabileceğini belirterek, 2025 yılı genelinde EPS’de yıllık %4’lük bir düşüş bekliyor.
Öne çıkan 3 önemli kazanç raporu
Avrupa’daki şirketlerin yaklaşık üçte ikisi, temmuz ayı sonuna kadar ikinci çeyrek finansal sonuçlarını açıklayacak. Bunlar arasında üç büyük şirketin performansı, piyasanın genel havasını belirleyebilir:
- ASML Holding N.V., 16 Temmuz’da sonuçlarını açıklayacak. Avrupa’nın en büyük yarı iletken şirketi olan ASML'nin, yapay zekaya yönelik talep sayesinde jeopolitik ve ticari baskılardan korunmaya devam ettiğine dair işaretler aranacak. Şirketin EPS'sinin %32 artışla 5,30 euroya, gelirlerinin ise %23 artışla 7,61 milyar euroya çıkması bekleniyor. Hisseler bu yıl durağan bir seyir izledi.
- SAP SE, 22 Temmuz'da ikinci çeyrek raporunu paylaşacak. Avrupa’nın en büyük halka açık şirketi konumundaki SAP’nin EPS’sinin 1,10 eurodan 1,46 euroya, gelirlerinin ise 8,29 milyar eurodan 9,15 milyar euroya yükselmesi öngörülüyor. Yatırımcıların ilgisi, şirketin dijital dönüşüm ve bulut teknolojilerine yönelik atılımlarında.
- UniCredit SpA, yine 22 Temmuz’da sonuçlarını açıklayacak. Euro Bölgesi’nin ilk büyük bankalarından biri olarak rapor verecek UniCredit’in EPS’sinde %3,5, gelirlerinde ise %3 düşüş bekleniyor. Bu sonuçlar, ECB'nin faiz indirim döngüsünün banka kârlılığı üzerindeki etkisini gösterecek. Hisseler yılbaşından bu yana %56 artış gösterdi.