
Öne çıkan iki sebep:
- İsviçre, OECD’nin küresel asgari vergi oranı olan %15’i uyguluyor, ancak bazı rakip ülkeler bu standardı benimsemedi.
- İsviçre bankaları için getirilen ek düzenlemeler, Avrupa Birliği’nin bile kabul etmediği finansal yükümlülükleri içeriyor. Bu da bankaların sermaye ve likidite artırma zorunluluğunu doğuruyor, ticaretin finansman kapasitesini düşürüyor.
Bankaların rolü kritik
Şirketlerin İsviçre’yi tercih etmesinin ana nedenlerinden biri İsviçre bankalarının ticaret finansmanı sağlamasıydı. Ancak bankalar finansman sağlamazsa, şirketler alternatif finansman kaynakları bulup başka ülkelere yönelebilir. Şu an İsviçre’de yalnızca 15 banka emtia ticaretini finanse ediyor ve bu sayı giderek azalıyor.
Rakip ülkeler daha hızlı adapte oluyor
Cenevre’nin Singapur ve Londra gibi rakipleri, ticaret sektörüne yönelik dijital yenilikleri hızla benimserken, İsviçre'de bürokratik süreçlerin uzun sürdüğüne dikkat çekiliyor. Örneğin, deniz taşımacılığında elektronik konşimento sistemine geçiş için İsviçre’de yasal düzenleme yapılması planlanıyor, ancak sürecin ağır ilerlediği ifade ediliyor.
Florence Schurch, bu değişikliklerin İsviçre’nin rekabet gücü açısından kritik olduğunu vurgulayarak, “Federal Parlamento’nun nasıl bir karar vereceğini göreceğiz” diyor.