
Euro/dolar kuru 1,17 seviyesini aşarak, en son Eylül 2021’de görülen değerlere ulaştı. Yılbaşından bu yana yaşanan bu yükseliş, ortak para biriminin 2017’den hatta muhtemelen 2003’ten bu yana en güçlü performansına imza atmasına zemin hazırlıyor. Euro’nun bu hareketi aynı zamanda psikolojik önemi büyük olan 1,20 seviyesine yaklaşmasına neden oldu.
Trump’ın göreve dönmesiyle Euro yüzde 15 değer kazandı
Donald Trump'ın 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine başlamasından bu yana Euro’nun dolar karşısındaki değer artışı yüzde 15’i buldu. Peki Euro’nun bu yükselişinin arkasındaki temel faktörler neler ve bu trend daha ne kadar sürebilir?
Almanya’daki bütçe değişikliği oyunun kurallarını yeniden yazdı
Euro’daki yükselişin nedenlerinden biri, Avrupa’da alışılmışın dışında bir mali genişlemenin ortaya çıkması ve buna karşılık ABD’nin para politikasına duyulan güvenin sarsılması. Ayrıca, yatırımcıların spekülatif şekilde dolar karşısında açığa satış pozisyonları alması da Euro’nun değer kazanmasına katkıda bulundu.
Avrupa Merkez Bankası faiz indirimlerini sürdürürken, Euro’nun istikrarını sağlayan asıl değişiklik maliye politikası kaynaklı oldu. Özellikle Almanya’nın attığı adımlar dikkat çekti. Mart ayında Alman Federal Meclisi, ülkenin sıkı borçlanma kurallarını aşarak savunma ve altyapı yatırımlarını "borç freni" yasasından muaf tutan bir anayasa değişikliğine onay verdi.
Bu reform, 2035 yılına kadar yeşil enerji, dijital dönüşüm ve bölgesel kalkınma projeleri için oluşturulan 500 milyar euroluk altyapı fonunun önünü açtı. Fon, bütçe dışı yapılarla desteklenerek borç limitlerinin dışında tutuldu.
Ayrıca Berlin, NATO'nun “Hazırlık 2030” hedefleriyle uyumlu şekilde, savunma harcamalarını GSYH’nin yüzde 3,5’ine çıkaracağını taahhüt etti.
ABD tarafından ise ekonomik büyümede yavaşlama sinyalleri geldi. Özellikle ilk çeyrek verilerinde ithalatın, Nisan ayında yürürlüğe giren yeni gümrük tarifeleri öncesinde öne çekilmesi dikkat çekti.
Ancak piyasaların asıl odaklandığı nokta, ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell üzerindeki siyasi baskının artması oldu.
Powell, bu hafta yaptığı açıklamada faiz indiriminin erken olduğu görüşünü yineledi. Gerekçeleri ise büyümenin güçlü seyretmesi ve tarifelerin yarattığı enflasyon belirsizlikleriydi. Yine de yatırımcıların Fed’in bağımsızlığına olan güveni zedelendi.
BBVA'nın analizine göre: “Powell temmuz ayında bir faiz indirimi düşünmüyor ancak Fed içinde zamanlamaya dair bir iç tartışma yaşanıyor ve bu tartışma daha da büyüyebilir. Ayrıca Başkan Trump’ın, Powell’ın görev süresi 2026 Mayıs’ta sona erecek olmasına rağmen, önümüzdeki aylarda onun yerine bir aday açıklamayı planladığı yönündeki haberler, dolar üzerindeki baskıyı artırıyor.”
Bu durum, faizleri düşük tutmaya yatkın bir “gölge başkan” algısını doğurdu ve doların zayıflamasına neden oldu.
ING’den Francesco Pesole, yaklaşan ABD istihdam verilerinin piyasalar açısından daha da önemli hale geldiğini belirtti. “Mayıs ayı enflasyon verileri Fed’i harekete geçiremedi. Ancak istihdam piyasasında zayıflama sinyalleri gelirse, Fed içindeki bazı üyeler güvercin yaklaşıma kayabilir” dedi.
Piyasalar şu an 30 Temmuz’da faiz indirimi ihtimalini yüzde 25 olarak fiyatlıyor. Yıl sonuna kadar toplamda 62 baz puanlık faiz indirimi beklentisi bulunuyor.
Öte yandan yatırımcıların Euro’daki pozisyonlanmaları da kur üzerinde etkili oluyor.
Ebury’den Matthew Ryan’a göre: “EUR/USD paritesindeki artış, Euro bölgesine duyulan güvenin artmasından çok, dolara karşı pozisyon alınmasından kaynaklanıyor.”
Teknik göstergeler de yükselişin devam edebileceğine işaret ediyor. Intesa Sanpaolo’dan Luca Cigognini, “EUR/USD kısa vadede yükseliş görünümünü sürdürüyor. 1,1717 seviyesinin aşılması durumunda, önce 1,1750 ardından 1,1800/1,1820 seviyeleri hedeflenebilir” yorumunu yaptı.
Bunların ardından 1,1910 (Ağustos 2021 zirvesi) ve 1,20 seviyesi önemli dirençler olarak izleniyor. Daha uzun vadede 1,2350 (Ocak 2021) ve 1,2550 (Şubat 2018) seviyeleri potansiyel hedefler arasında yer alıyor. Ancak bu seviyelere ulaşılması, yılın ikinci yarısında ekonomik veriler ve siyasi gelişmelerin seyrine bağlı olacak.