Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
Avrupa'da servet uçurumu
2008 mali krizinden sonra Avrupa’da servet eşitsizliği nasıl değişti?
2008 küresel mali krizinden 2023 yılına kadar geçen sürede Avrupa'daki servet eşitsizliğinde ülkeden ülkeye farklılık gösteren bir seyir izlendi.

UBS’in yayımladığı 2024 Küresel Servet Raporu’na göre, bazı Avrupa ülkelerinde eşitsizlik dikkat çekici biçimde artarken, bazı ülkelerde ise daha sınırlı oranlarda azalma yaşandı.

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) verilerine göre, Euro Bölgesi’nde en zengin yüzde 10’luk kesim, 2024 yılının son çeyreğinde toplam hane halkı net servetinin yüzde 57,3’üne sahipti. Bu oran, 2009’un aynı döneminde yüzde 54,5 düzeyindeydi; yani yaklaşık 2,8 puanlık bir artış söz konusu.

UBS raporu, 2008-2023 yılları arasında Doğu Avrupa'nın büyük bölümünde servet eşitsizliğinin arttığını, Batı Avrupa'da ise tabloyun daha karmaşık olduğunu ortaya koyuyor.

Hangi ülkelerde eşitsizlik arttı, hangilerinde azaldı?

Rapor, 12 Avrupa ülkesini mercek altına alıyor ve servet eşitsizliğini ölçmek için Gini katsayısını esas alıyor. Bu katsayı sıfıra yaklaştıkça daha eşit bir dağılımı, yükseldikçe ise eşitsizliği gösteriyor. Servet ise hanehalklarının tüm finansal ve reel varlıklarının (özellikle konutların) toplamından borçların çıkarılmasıyla hesaplanıyor.

2023 yılında bu 12 ülke içinde servet eşitsizliğinin en düşük olduğu ülke Gini endeksine göre 46 puanla Belçika oldu. Listenin zirvesindeyse 75 puanla İsveç yer aldı. İsveç’i Almanya (68), İsviçre (67) ve Avusturya (65) izledi.

Belçika, 46 puanla diğer ülkelere kıyasla belirgin biçimde daha eşit bir servet dağılımına sahipti. Onu takip eden İtalya ve İspanya’nın Gini skorları ise 57 seviyesindeydi.

Fransa ve Birleşik Krallık gibi Avrupa'nın büyük ekonomileri sırasıyla 59 ve 61 puanla 12 ülkenin ortalaması olan 62,1’in altında yer aldı. Danimarka (62), Finlandiya (64) ve Hollanda (64) gibi ülkeler ortalama değerler civarında seyrediyor.

Eşitsizlikte en fazla artış nerelerde?

2008 ile 2023 arasındaki değişimlere bakıldığında, servet eşitsizliğinde en keskin artışın Finlandiya'da yaşandığı görülüyor. Bu ülkede Gini endeksi 53'ten 64’e çıkarak yüzde 21 oranında arttı. İspanya’da ise eşitsizlik yüzde 20 oranında artarak 47’den 57’ye yükseldi. İtalya’da 50 puandan 57 puana çıkan eşitsizlik yaklaşık yüzde 15’lik bir artışı işaret ediyor. Danimarka’da da benzer şekilde yüzde 11’lik bir yükseliş kaydedildi.

İngiltere’de eşitsizlik oranı yüzde 8, Fransa’da ise yüzde 5 oranında artış gösterdi. En yüksek eşitsizlik seviyesine sahip İsveç’te ise bu dönemde yalnızca yüzde 1 oranında sınırlı bir artış yaşandı.

Eşitsizliğin azaldığı ülkeler

12 ülke arasında servet eşitsizliğinin azaldığı beş ülke bulunuyor. Belçika, Gini endeksinde yüzde 11'lik bir düşüşle 51 puandan 46’ya gerileyerek en büyük düşüşü gösterdi. Almanya, Avusturya ve İsviçre’de Gini endeksi yaklaşık yüzde 5 oranında düşerken, Hollanda'da bu oran yüzde 4 olarak kaydedildi.

Finlandiya’daki eşitsizlik artışının sebepleri

Finlandiyalı araştırmacı Veli-Matti Törmälehto’ya göre, ülkedeki eşitsizlik artışı büyük oranda hanehalkı portföylerinin reel varlıklardan (özellikle konutlardan) finansal varlıklara kaymasından kaynaklanıyor. Düşen konut fiyatları, bölgesel farklılıklar ve ev sahipliği oranının azalması da bu duruma katkı sağladı. Finansal varlıkların özellikle en zengin kesimlerde yoğunlaşmaya devam etmesi eşitsizliği daha da derinleştirdi.

Verilere göre Finlandiya’da en zengin yüzde 10’luk kesim, 2009’da toplam servetin yüzde 43,9’una sahipken, 2023’te bu oran yüzde 51,8’e yükseldi.

Belçika’daki tartışmalı veriler

Ghent Üniversitesi'nden araştırmacı Arthur Apostel ise UBS raporundaki verilere temkinli yaklaşılması gerektiğini savunuyor. ECB'nin verileri Belçika’da Gini endeksinin 2010’da 0,71 iken 2023’te 0,69’a düştüğünü, yani yüzde 2,8 oranında azaldığını gösteriyor. Apostel, bu düşüşün anlamlı olup olmadığı konusunda daha fazla veri gerektiğini belirtiyor.

Dağılımsal Servet Hesapları'na (DWA) göre, Belçika’da en zengin yüzde 5’lik kesimin net servetten aldığı pay 2010’da yüzde 49,3 iken 2023’te yüzde 44,8’e geriledi.

Törmälehto ve Apostel, UBS’in rakamlarının hem mikro hem makro düzeydeki verilerin bir araya getirilmesiyle oluşturulduğunu ve ülkeler arası karşılaştırmalarda dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.

Gini endeksi her zaman tam resmi vermez

Gini endeksi, servetin nasıl dağıldığını genel hatlarıyla ortaya koysa da, servetin en zengin yüzde 10’luk ya da yüzde 5’lik dilimde nasıl yoğunlaştığı daha net bir tablo sunabiliyor. Bu detaylar 2024 UBS raporunda yer almasa da, 2023 baskısında 2022 verileri sunulmuştu.

Buna göre, 2022 yılında İsveç'te en zengin yüzde 10’luk kesim toplam servetin yüzde 74,4’üne sahipti. Belçika’da bu oran yüzde 43,5 seviyesindeydi. Almanya’da bu oran yüzde 63, İsviçre’de ise yüzde 62,5 olarak kaydedildi. Bu ülkeler hem Gini endeksinde hem de üst gelir grubunun servet payı açısından öne çıkıyor.

Servetin yüzde 1’lik ya da yüzde 5’lik kesimlerdeki dağılımı incelendiğinde ülke sıralamaları biraz değişiklik gösterse de, genel eğilimler benzerlik gösteriyor.

Sadece eşitsizliğe bakmak yeterli değil

UBS raporu, yalnızca eşitsizlik oranlarına bakmanın, toplumların refah seviyesini tam anlamıyla yansıtmadığını belirtiyor. Gerçek refah düzeyinin anlaşılabilmesi için mutlak servet miktarının da değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Başka bir deyişle, sadece servetin kimde olduğu değil, toplamda ne kadar servet olduğu da önemli.

Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Diğer Haberler
2025
Pusula Swiss – Tüm hakları saklıdır.
Özel Haber
Etkinlik
Anasayfa
Yazarlar
Video