
Bu ülkeler, Türk Devletleri Teşkilatı'nda (TDT) KKTC'ye gözlemci statüsü verilmesi konusunda AB'nin hassasiyetlerini dikkate alarak, bu statünün resmileşmesini sağlayacak parlamenter onay sürecini durdurmuşlardır.
AB Dış İlişkiler Servisi Orta Asya Bölümü Başkanı Dietmar Krissler, Eylül 2023'te Brüksel'de düzenlenen bir konferansta, KKTC'nin TDT'de gözlemci statüsünün onaylanmasının, AB ile Orta Asya ülkeleri arasındaki iş birliği perspektiflerini olumsuz etkileyebileceğini belirtmiştir. Krissler, bu tür bir adımın, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenliğini tanımayan bir oluşumun meşrulaştırılması anlamına geleceğini ve AB'nin bu durumu kabul etmeyeceğini ifade etmiştir .
TDT'nin 2022 yılında Semerkant'ta düzenlenen zirvesinde, KKTC'ye gözlemci statüsü verilmesi kararı alınmıştı. Ancak, bu kararın yürürlüğe girebilmesi için üye ülkelerin parlamentolarının onayı gerekmektedir. Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan, AB ile olan ilişkilerini riske atmamak adına bu onay sürecini askıya almışlardır.
Özbekistan Dışişleri Bakanı Vladimir Norov, zirve sonrasında yaptığı açıklamada, KKTC'nin TDT'de herhangi bir statü kazanmadığını ve ülkesinin uluslararası hukuka bağlı kalarak, Kuzey Kıbrıs'ı bağımsız bir devlet olarak tanımayacağını belirtmiştir.
AB, KKTC'nin tanınmasını, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüne bir tehdit olarak görmekte ve bu tür girişimlere karşı sert tutum sergilemektedir. AB'nin bu konudaki hassasiyeti, Orta Asya ülkelerinin dış politika kararlarını doğrudan etkilemektedir.
Sonuç olarak, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Özbekistan, AB ile olan stratejik ilişkilerini koruma amacıyla, KKTC'yi tanımama yönündeki tutumlarını sürdürmektedirler. Bu durum, uluslararası ilişkilerde dengelerin ve çıkarların, ülkelerin dış politika kararlarında ne denli belirleyici olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.