Macron, "Filistin'in tanınması yönünde ilerlemeliyiz. Önümüzdeki aylarda bu doğrultuda somut adımlar atacağız," ifadelerini kullandı. Ayrıca Suudi Arabistan ve bazı ülkelerle birlikte, Haziran ayında tanıma kararına varabilecek bir konferansa ev sahipliği yapacaklarını belirtti.
“Bu kararı alacağım çünkü bunun adil olduğunu düşünüyorum,” diyen Macron, aynı zamanda bu girişimin, Filistin'i destekleyen ülkeleri İsrail’i tanımaya teşvik edecek kolektif bir sürecin parçası olmasını istediğini de dile getirdi.
Macron, bu adımın Fransa’nın "İsrail’in meşru varlık hakkını reddedenlere karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koyacağına" dikkat çekerken, bölgesel güvenliğe olan bağlılıklarının da bu vesileyle yeniden teyit edileceğini söyledi.
Haziran ayında Birleşmiş Milletler çatısı altında New York’ta düzenlenecek olan iki günlük konferansa Fransa ve Suudi Arabistan birlikte başkanlık edecek. Bu konferans, İsrail ile Hamas arasında 18 aydır süren çatışmaların ardından iki devletli çözümü destekleme amacı taşıyor.
Macron’un bu açıklamaları, Mısır’daki El Ariş Hastanesi’ne yaptığı ziyaret sırasında da gündeme geldi.
Fransa’nın Filistin’i resmen tanıma adımı, dış politikada önemli bir yön değişikliği olarak yorumlanıyor. Ancak bu adım, İsrail ile ilişkilerin daha da gerginleşmesi riskini de beraberinde getirebilir.
Bugüne dek yaklaşık 150 ülke Filistin’i bir devlet olarak tanıdı. Avrupa'da en son İrlanda, Norveç ve İspanya, Mayıs 2024’te bu yönde karar almıştı.
Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, iki devletli çözüme karşı çıkıyor. Netanyahu, 7 Ekim’de yaşanan saldırıların ardından böyle bir adımın "teröre ödül" anlamına gelebileceği uyarısında bulunuyor.