
Ay sonunda görevini bırakacak olan Goosdeel, oldukça sert bir uyarıda bulundu:
“Bugün uyuşturucuya her yerde rastlanabiliyor. Neredeyse her şey kötüye kullanılabilir ya da bağımlılık yaratan davranışlara dönüşebilir. Bu nedenle herkes, doğrudan ya da dolaylı olarak, akut veya kronik bağımlılıkla mücadele eden biriyle karşılaşma ihtimali taşıyor,” dedi.
Goosdeel son 10 yılda Avrupa’da kaçakçılıkla mücadele ve halk sağlığı çalışmalarını izledi, koordine etti ve uyuşturucu pazarının büyük ölçüde değişimine tanıklık etti.
Bu süreçte Avrupa’da yeni tür maddeler ortaya çıkarken, bu maddeler hem sosyal açıdan entegre kullanıcıları hem de bağımlılık seviyesi yüksek, sosyal açıdan dışlanmış kişileri hedef alan geniş bir kullanıcı grubuna ulaştı.
Goosdeel aynı zamanda uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı şiddetin Avrupa genelinde son yıllarda gözle görülür biçimde yükseldiğini vurguladı.
“Son altı-yedi yılda, AB ülkelerinin büyük kısmında uyuşturucu pazarına bağlı şiddet olaylarının belirgin şekilde arttığını görüyoruz. Bu çok ciddi bir değişim; çünkü 10 yıl önce uyuşturucu kaynaklı şiddetten söz ettiğimizde akla Orta Amerika gelirdi. Bugün ise Avrupa genelinde tablo tamamen farklı,” diye konuştu.
Kokain kullanımındaki artış kaygı veriyor
Goosdeel, AB’nin eroinle mücadelede etkili adımlar attığını belirtse de, kokain kullanımındaki hızlı yükseliş karşısında hazırlıksız yakalandığını savunuyor.
“Son yedi-sekiz yılda kokain erişilebilirliğinin ciddi oranda arttığını ve tüketimin de bununla paralel yükseldiğini gösteren göstergeler var. Bu durum karşısında henüz yeterince hazırlıklı değiliz,” uyarısını yaptı.
2023 yılı itibarıyla AB ülkeleri yedinci kez üst üste rekor düzeyde kokain yakaladı; toplam 419 ton. EUDA'nın son raporuna göre İspanya, 2024’te tek bir operasyonda rekor kırarak Ekvator’dan gönderilen muz konteynerlerinde 13 ton kokain buldu. Almanya ise 2023 yılında toplam 43 ton kokain ele geçirdi; bunun 25 tonu Hamburg Limanı’ndaydı.
Yine de Goosdeel, yetkililerin geleceği düşünerek hareket etmesi gerektiğini söylüyor.
“Kişinin kokain kullanmaya başladığı andan profesyonel yardım alma ihtiyacına kadar genelde 10 ila 12 yıl geçiyor. Üstelik ilk tedavi girişimleri çoğunlukla başarısız oluyor. Bu alanda henüz ikame tedavisindeki kadar etkili standart bir yöntem yok,” dedi.
Bu nedenle araştırmalara daha fazla fon sağlanması, yeni tedavi modellerinin geliştirilmesi ve sağlık-sosyal hizmet ekiplerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Daha karmaşık bir tablo
Goosdeel’e göre tehlike yalnızca kullanımın yaygınlaşmasından değil, aynı zamanda piyasaya giren madde çeşitliliğinin hızla artmasından kaynaklanıyor. Bu da kamu otoriteleri açısından daha karmaşık bir müdahale gerektiriyor.
“Daha fazla madde piyasada dolaşıyor ama hepsi uyuşturucu sınıfına girmiyor. Bu durum, herkesin kullanıcı ya da suçlu olmadığı gerçeğini de ortaya koyuyor,” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, insanların yalnızca uyuşturucu nedeniyle değil, kaygı, stres ya da performans baskısı gibi nedenlerle de bazı maddelere yöneldiğini belirterek, kullanılan maddelere yaklaşım biçiminin güncellenmesi gerektiğini söyledi.
EUDA Direktörü, hükümetleri yalnızca kaçakçıları hedef almakla sınırlı kalmamaya, aynı zamanda toplumu ve vatandaşları koruyacak politikalar üretmeye çağırdı.
“Harekete geçmemiz şart ama aynı zamanda sosyal modelimizi nasıl koruyabileceğimizi veya yeniden inşa edebileceğimizi de düşünmeliyiz. Çünkü temel hedefimiz yalnızca uyuşturucuyla mücadele etmek değil; toplumlarımızı korumak ve insanlara daha iyi bir gelecek sunmak olmalı,” diye ekledi.







