
ABD ile İran arasındaki uzun yıllara dayanan Antep fıstığı rekabeti, 'Dubai çikolatası' modasıyla birlikte tekrar gündeme taşındı. İran ile ABD arasında Umman Sultanlığı’nın arabuluculuğunda yürütülen ve son dönemde olumlu ilerleyen nükleer müzakereler, bu defa Antep fıstığı üzerinden yeni bir ekonomik çekişmeye sahne oldu.
‘Dubai çikolatası’ trendinin küresel çapta popülerlik kazanmasıyla birlikte, fıstığa olan uluslararası talep hızla arttı. Özellikle Antep fıstığı dolgulu çikolatalar için dakikada 100 siparişin verildiği ifade ediliyor. Bu artan talep İran’ın ihracatını olumlu yönde etkilerken, Birleşik Arap Emirlikleri’ne yapılan Antep fıstığı ihracatı %40’ın üzerinde bir artış gösterdi.
Öte yandan Financial Times’ın haberine göre, ABD’de iklimsel faktörler nedeniyle Antep fıstığı üretiminde düşüş yaşandı. Talebin arzı aşması, Amerikan üreticilerini zora sokarken İran’ın avantaj kazanmasına neden oldu.
Tarihin derinliklerinden günümüze: Antep fıstığının yolculuğu
Antep fıstığının geçmişi, Orta Doğu mitolojilerine kadar uzanıyor. Efsanelere göre Saba Kraliçesi bu kuruyemişe öylesine düşkündü ki onu kraliyet yiyeceği olarak ilan etmişti. Babil hükümdarı II. Nebukadnezar’ın da Asma Bahçelere Antep fıstığı ağaçları diktirdiği söylenir. İncil’de adı geçen bu kuruyemiş, tarih boyunca soylulara layık bir armağan olarak görülmüştür.
Farklı coğrafyalara yayıldıkça, tatlı ve tuzlu tariflerin vazgeçilmez malzemesi haline gelen Antep fıstığı, 20. yüzyıldan bu yana İran ile ABD arasındaki yumuşak güç rekabetinin simgelerinden biri olarak da kabul ediliyor. ABD’ye ilk kez 1854’te getirilen Antep fıstığı, uzun süren araştırmalar sonucunda Kerman, Lassen ve Damghan olmak üzere üç ana çeşitte yetiştirilmeye başlandı. Bu üç tür de İran kökenliydi ve ABD’ye William Whitehouse tarafından getirildi.
1970’lerin sonunda İran İslam Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla iki ülke arasında gerilen ilişkiler, Antep fıstığı ticaretine de yansıdı. 1979-1981 arasında ABD, İran’dan Antep fıstığı ithalatını ambargo ile durdurdu. Bu boşluğu doldurmak amacıyla Kaliforniya’da yoğun bir üretim süreci başlatıldı ve bölge, zamanla dünyanın önde gelen Antep fıstığı üretim merkezlerinden biri haline geldi.
İran’ın eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani, aynı zamanda ülkenin en büyük Antep fıstığı tüccarlarından biri olarak biliniyordu. İran fıstığı üzerindeki ambargonun kaldırılmasıyla birlikte, ülke bu alandaki rekabet gücünü yeniden kazandı.
2009 yılında İran, dünya Antep fıstığı üretiminin %40’ını gerçekleştirerek lider konumundaydı; ABD’nin payı ise %33’tü. Ancak bu durum 2019 yılında değişti. ABD, üretimini %47’ye çıkararak İran’ı (%27) geride bıraktı ve küresel liderliği ilk kez eline aldı. Bu dönemde İran, Amerikan yaptırımlarını aşmak amacıyla özellikle Orta Doğu, Çin ve Hindistan gibi alternatif pazarlara yöneldi.
İran'dan güçlü geri dönüş: Üretimde yeniden artış
İran Tarım Bakanı Dariush Salimpour’un açıklamasına göre, ülkenin 2024 yılı Antep fıstığı üretimi önceki iki yıla kıyasla %15 artarak yaklaşık 300.000 metrik tona ulaştı. İran medyasında yer alan haberlere göre, ülke genelinde 360.000 hektarlık alan Antep fıstığı üretimi için ayrılmış durumda; bu rakam dünya genelinde en büyük üretim alanı olarak kabul ediliyor.
İran fıstığının kilogramı ortalama 7 dolardan satılırken, Amerikan fıstığı ise yaklaşık 5 dolar seviyesinde alıcı buluyor. İran, ABD ve Türkiye birlikte dünya Antep fıstığı üretiminin %88’ini oluşturuyor.
Suriye, Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkeler de Antep fıstığı üretimi yapıyor; ancak bu ülkelerin üretimleri büyük ölçüde iç tüketim ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kalıyor.