Albanese, İsrail-Hamas savaşının etkilerinin ve İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı atılabilecek adımların masaya yatırıldığı toplantıda, 30 farklı ülkenin temsilcileriyle bir araya geldi. Birçok katılımcı devlet, İsrail’in Filistinlilere yönelik uygulamalarını soykırım olarak tanımladı.

Albanese, konuşmasında “Tüm ülkeler İsrail devletiyle olan ilişkilerini derhal gözden geçirmeli ve bu ilişkileri askıya almalıdır. Aynı şekilde özel sektörün de bu doğrultuda adım atması sağlanmalıdır,” ifadelerini kullandı. Albanese, İsrail ekonomisinin, Gazze’deki işgali destekleyecek şekilde kurgulandığını ve bu durumun artık soykırım boyutuna ulaştığını dile getirdi.

İki gün süren ve Kolombiya ile Güney Afrika’nın ev sahipliğinde gerçekleşen konferansa büyük oranda gelişmekte olan ülkeler katılırken, İspanya, İrlanda ve Çin de temsilci gönderen ülkeler arasında yer aldı.

İsrail ise kurulduğu dönemde yaşanan Holokost’u hatırlatarak, bu tür suçlamaları antisemitizm olarak niteliyor ve reddediyor.

Konferansın etkisine dair yorum yapan uzmanlar, toplantıya katılan ülkelerin İsrail’in Gazze politikasını ne ölçüde değiştirebileceğinin belirsiz olduğuna dikkat çekti.

İsrail’in 2023 yılında Hamas’ın saldırılarına yanıt olarak başlattığı askeri harekat sonucunda Gazze'de 58 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği bildirildi. Bu rakam, Hamas'ın denetimindeki Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanmış olup, sivil ve militan ayrımı yapılmadı.

Bogota’daki Los Andes Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler alanında görev yapan Prof. Sandra Borda, “Amerika Birleşik Devletleri bile şu ana kadar İsrail’in tutumunu değiştirmekte yetersiz kaldı. Dolayısıyla, bu ülkelerin Netanyahu hükümeti üzerinde etkili olacağını düşünmek fazlasıyla iyimser olur,” dedi. Ancak yine de bu konferansın, Güney Yarımküre ülkeleri için seslerini duyurma ve tutumlarını netleştirme açısından önemli bir fırsat sunduğunu vurguladı.

Toplantıya, İsrail ile askeri işbirliğini durdurmayı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu hakkında çıkardığı yakalama kararına uymayı taahhüt eden sekiz ülkenin oluşturduğu Lahey Grubu da katıldı. Kolombiya, geçtiğimiz yıl İsrail’e yaptığı kömür ihracatını askıya almıştı.

Güney Afrika’da iktidarda olan Afrika Ulusal Kongresi (ANC), uzun süredir İsrail’in Filistin topraklarındaki uygulamalarını 1994’te sona eren apartheid rejimiyle benzeştiriyor. ANC’ye göre Filistin halkı, Güney Afrika’daki siyah nüfusun bir dönem yaşadığı ayrımcılığın benzerini kendi topraklarında yaşıyor.

Konferansın düzenlendiği bu dönem, Avrupa Birliği'nin de İsrail'e yönelik bazı yaptırımları gündemine aldığı bir zaman dilimine denk geldi. AB’nin tartıştığı önlemler arasında, yasa dışı yerleşimlerden gelen ürünlerin ithalatını yasaklamak, İsrail’e silah ambargosu koymak ve barış sürecini baltalayan İsrailli yetkililere kişisel yaptırımlar uygulamak yer alıyor.

Kolombiya Dışişleri Müsteşarı Mauricio Jaramillo, konferansa Katar ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok ülkenin katıldığını belirterek, katılımcıların İsrail’e yönelik baskıyı artırmak için diplomatik ve hukuki seçenekleri değerlendireceklerini açıkladı.

Basın toplantısında konuşan Jaramillo, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki eylemlerini uluslararası düzene karşı bir saygısızlık olarak nitelendirerek, “Bu yalnızca Filistin meselesi değildir. Bu, uluslararası hukukun ve halkların kendi kaderini tayin hakkının korunması mücadelesidir,” dedi.