15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle İsviçre’de bulunan temsilciliklerimizde çeşitli etkinler düzenlendi. İlk etkinliğe Bern Büyükelçimiz İlhan Saygılı ev sahipliği yaptı. 12 Temmuz Pazar günü Büyükelçilik Rezidansının bahçesinde organize edilen anma etkinliğine İsviçre`de faaliyet gösteren önemli vakıf, federasyon ve dernek başkanlarının yanısıra, vatandaşlarımız yoğun ilgi gösterdi.
15 Temmuz darbe gününde vatana ve demokrasiye sahip çıkan, sokaklarda vatan için can veren 251 vatandaşımız için saygı duruşuyla başlayan etkinlik, okunan İstiklal marşıyla devam etti. Daha sonra kürsüye davet edilen T.C. Bern Büyükelçisi İlhan Saygılı anma günü münasebetiyle bir konuşma yaptı.
Büyükelçi Saygılı konuşmasında şunları söyledi: «Anayasal düzeni korumak, seçilmiş Cumhurbaşkanını, meclisini korumak için canını feda eden, 251 kahraman şehidimizi rahmetle anıyorum, ruhları şad olsun. Anılarını her daim yaşatacağımıza burada sizlerin huzurunda söz veriyorum. Aynı gece iki bini aşkın gazimiz ve Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokaklara dökülen milyonlarca vatandaşımız demokrasisine sahip çıktı, Cumhurbaşkanını ve meclisi korudu. Esasen bu mücadele Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün bundan 100 yıl önce silah arkadaşlarıyla birlikte yürüttüğü milli mücadeleyle taçlandırılan Cumhuriyetimize sahip çıkmaktı, Türk demokrasisine sahip çıkmaktı. Aslında o gece Türk halkı bir destan yazdı. Buradan canlarını siper eden, şehitlerimize ve gazilerimize ve milyonlarca vatandaşımıza şükranlarımı bir kez daha iletmek istiyorum. Aynı gece Zürih başta olmak üzere dünyanın bir çok kentinde Türk olsun olmasın, müslüman olsun olmasın milyonlarca insanın kalbi sokaklarda mücadele eden Türk halkıyla birlikteydi.
15 Temmuz sonrasındaki süreç Türkiye`nin potansiyelini yansıtmak açısından bizim için son derece önemliydi. Nitekim şu an içinde bulunduğumuz pandemi mücadelesinde ülkemiz oldukça başarılı bir süreçten geçiyor. Sağlık personelimizin verdiği başarılı mücadele Dünya Sağlık Örgütünün`de övgüsünü aldı, bu bizi hayli gururlandırdı. Kendi solunum cihazımızı ürettik, hem Türkiye hem de ihtiyaç duyan diğer ülkelerdeki hastalara yolladık. Esasen bu günleri gösteren Allah`a şükretmeden geçemiyoruz.
Son dört yıla baktığımızda Türkiye Cumhuriyeti devleti önceliğini hain Fetö unsurları ile mücadeleye verdi. Çok şükür bu süre içinde büyük ölçüde Fetö`nün Türkiye`deki varlığı tükenme noktasına geldi. Çok büyük bir başarı elde edildi. Tabi bu sürede Fetö`cüler yurtdışında örgütlenmeye başladılar, bulundukları ülkelerin kanunlarını ihlal ederek bir suç örgütü, istihbarat örgütü gibi faaliyet gösteriyorlar ve biz bu faaliyetlerini bulunduğumuz ülkelerdeki yetkili kurumlara iletiyoruz, bu konuda önemli sonuçlar da elde ettik. Bugüne kadar 38 ülkede Fetö okulları kısmen ya da taamen kapatıldı, bunlardan 20`sini Maarif Vakfı devraldı. İlave 22 ülkede de Maarif Vakfı tarafından yeni okullar açıldı. Çok şükür İsviçre`de de Fetö okulları talep yetersizliği nedeniyle ya kapandı ya da kabuk değiştirmeyi tercih etti, inşaallah önümüzdeki günlerde verilen mücadelenin sonuçlarını dünya genelinde almaya devam edeceğiz, mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürüp asla geri adım atmayacağız.
Tabi bu mücadele bağlamında önemli unsurladan biri de terörizmin finansmanı, çünkü malumunuz bu kaynaklar olmadan yurtdışında bu örgütlerin varlıklarını sürdürmeleri çok zor. Biz bu konuda da çalışmalar yapıyoruz, para musluklarının kesilmesi için önemli çabalar sarfediyoruz, İsviçre`de mal varlıklarının durdurulması, idari ve adli süreçlerin takip edilmesi konularında önemli gayretlerimiz oluyor. İsviçre`de Fetö’nün önemli finans kaynaklarından birisi Cenaze Nakil firmaları. İsviçre`de bulunan diğer müslüman toplulukların temsilcileriyle temas ederek onları uyardık ve bu konuda önemli mesafeler aldık. Bildiğiniz gibi İsviçre`de Diyanet Vakfı`mıza bağlı Cenaze Fonu ve ona bağlı bir nakil şirketi bulunuyor. Sizlerden ricam diğer müslüman topluluklardan tanıdığınız kişilere cenaze nakil konusunda gerekli uyarılarda bulunmanız, onlara Diyanet Vakfını tavsiye etmeniz, bunu özellikle istirham ediyorum.
Bu sene Gazi Meclisimizin 100. Yılı ve 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününün de 4 yılı. Bu vesileyle Zürih Gölü etrafında misyon temsilciliklerimiz, STK Başkanları ve vatandaşlarımızın katılacağı 100 km`lik bir yürüyüş planlamıştık. Maalesef güvenlik sebebiyle İsviçre makamları bu yürüyüşe izin vermedi, çifte standart niteliğindeki bu karar bizde hayal kırıklığı yarattı. Halbuki 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından ülkemizle dayanışma içinde olduklarını beyan etmişlerdi, tutumları bizi çok şaşırttı.
Sözlerime son verirken ebediyete uğurladığımız şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, gazilerimize sağlık ve afiyet niyaz ediyorum. Allah her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmış olan güzel ülkemizi korusun. Birliğimizi dirliğimizi daim eylesin, Allah bu millete bir daha 15 Temmuz benzeri acılar yaşatmasın, hepinize saygılar sunuyorum” şeklinde konuşmasını tamamladı.
Büyükelçi İlhan Saygılı`nın yapmış olduğu konuşmanın ardından, Eğitim Müşavirliği tarafından düzenlenen 15 Temmuz konulu kompozisyon yarışmasında dereceye giren çocuklara ödüller verildi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle İsviçre’de bulunan temsilciliklerimizde çeşitli etkinler düzenlendi. 15 Temmuz akşamı Zürih Başkonsolosu Asiye Nurcan İpekçi`nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe önemli Vakıf, Federasyon ve STK temsilcileri katıldı.
