
Toyota'nın yan kuruluşu Woven by Toyota, Japon roket üreticisi Interstellar Technologies'e 44 milyon dolar yatırım yaparken, Honda 2019 yılından beri düşük yörüngeli uyduları uzaya fırlatmak için kendi roketini geliştiriyor. Çinli otomobil üreticisi Geely, kendi uydularını üretmek için 326 milyon dolar yatırım yapmış durumda.
Bu yatırımların arkasındaki ana neden, araçlardaki uydu bağlantısının giderek artan önemi. Micah Walter-Range, Caelus Partners adlı danışmanlık firmasının başkanı, uyduların halihazırda navigasyon, haritalama ve izleme gibi işlevler için kullanıldığını belirtiyor ve otonom sürüş için bu verilerin ne kadar değerli olduğunu vurguluyor. Araçlar giderek daha fazla bağlantılı hale geldikçe, bu hizmetleri mümkün kılacak altyapıya ihtiyaç duyuluyor. İşte bu noktada, uydular ve onları fırlatmak için gereken roketler devreye giriyor. Yapılan bir rapora göre, 2030 yılına kadar bağlantılı araçlar, otomobil üreticileri ve tedarikçiler için yılda 742 milyar dolarlık bir gelir fırsatı oluşturabilir.
Bu değişim, Apple'ın akıllı telefon dünyasında yaptığına benzer bir dönüşüm. Apple, cihaz satışı yerine, cihaz ömrü boyunca sağlanabilecek ek hizmetlere yöneliyor. Araçlar için de benzer bir durum söz konusu; araç satıldıktan sonra ek hizmetlerle yeni gelir kaynakları yaratılabilir. Bu hizmetlerin bazıları uzaydan sağlanabilir.
Bir model, gelişmiş sürücü destek sistemleri için abonelik ücreti almak. General Motors'un Super Cruise sistemi, GPS uydularından gelen gerçek zamanlı konum ve harita verilerini kullanarak aracı otomatik olarak yönlendirebiliyor ve şeritte merkezi tutuyor. GM, bu sistemin önümüzdeki beş yıl içinde yıllık 2 milyar dolar gelir getireceğini tahmin ediyor.
Otomobil üreticileri, roketler ve uydulara yatırım yaparak, araç içi bağlantı altyapısının önemli bir parçası olan uydu altyapısının geleceğine odaklanıyorlar ve bu, yeni gelir akışları yaratmak için kritik bir rol oynuyor.