
Bu keşif, sosyal medyada hızla yayılan bir iddiaya yol açtı. Bazı çevrelerde, kasım ayında Dünya'ya varacağı söylenen bu nesnenin Dünya dışı varlıklar tarafından gönderilmiş olabileceği ve potansiyel olarak düşmanca niyet taşıdığı öne sürülüyor.
3I/ATLAS adı verilen bu nesne, Güneş Sistemi'nin dışından gelen ilk yıldızlararası cisim değil. Ancak benzersiz yörüngesi nedeniyle gökbilimcilerin dikkatini çekiyor. Bu cisim, Güneş Sistemi dışından geldiğini ve saatte yaklaşık 245 bin kilometre hızla hareket ettiğini gösteriyor. Tahminlere göre büyüklüğü 20 kilometre civarında ve bu da onu oldukça büyük bir gök cismi yapıyor.
Oxford Üniversitesi araştırmacıları, 3I/ATLAS'ın Güneş Sistemi'nden yaklaşık 3 milyar yıl daha yaşlı olduğunu belirledi. Bu, Güneş Sistemi'nin yaklaşık 4,5 milyar yıllık yaşına kıyasla oldukça dikkat çekici bir fark.
NASA’nın Jet İtki Laboratuvarı resmi sosyal medya hesabından paylaşılan görüntüler, 3I/ATLAS’ın Güneş Sistemi dışından gelen üçüncü yıldızlararası kuyrukluyıldız olduğunu doğruluyor. Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekilen son fotoğraflar ise cismin arkasında kabarık ve belirgin bir kuyruk olduğunu gözler önüne serdi.
3I/ATLAS’tan önce yıldızlararası uzaydan geçiş yapan 'Oumuamua ve Borisov kuyrukluyıldızı gibi cisimler vardı. Her ikisi de artık Güneş Sistemi dışına çıkmış durumda.
Uzaylı varlıkların bu cismin arkasında olduğu iddiası ise Harvard Üniversitesi’nden astrofizikçi Avi Loeb ve iki İngiliz meslektaşı tarafından yayımlanan hakem incelemesinden geçmemiş bir makalede ortaya atıldı. Makalede, bu nesnenin gelişmiş bir uygarlık tarafından gönderilmiş olabileceği ve Dünya için tehlikeli sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor.
Ancak bu görüşe birçok bilim insanı şüpheyle yaklaşıyor. Michigan Eyalet Üniversitesi’nden astronom Darryl Seligman, cismin klasik bir kuyrukluyıldız özellikleri taşıdığını ve tamamen doğal olduğunu vurguluyor. Avi Loeb ise, uzaylı hipotezini fazla iddialı biçimde savunmasa da, bu tür bilimsel düşünce deneylerinin önemine dikkat çekiyor.
Loeb, benzer iddiaları daha önce 'Oumuamua cismi için de dile getirmişti. Hatta 2014 yılında Pasifik Okyanusu'nda bulunan meteoritlerin de uzaylı teknolojisine ait olabileceğini ileri sürmüş, ancak bu görüşünü kanıtlayacak veri elde edememişti. Bu tür iddialar, Loeb’in meslektaşlarıyla ilişkilerinde mesafeye neden oldu.
Diğer yandan Swinburne Teknoloji Üniversitesi'nden astrofizikçi Sara Webb, insanların da 1970’lerde Voyager ve Pioneer uzay araçlarını yıldızlararası uzaya gönderdiğini hatırlatarak, başka uygarlıkların benzer keşif araçları göndermesinin mümkün olduğunu söylüyor.
Bir gök cisminin Dünya dışı yaşama ait yapay bir nesne olup olmadığını anlamak için bazı kriterler bulunuyor: gaz salımı yapması doğal olduğunu gösterirken, radyo sinyalleri veya manevra yapması yapay teknoloji işareti sayılıyor. Ancak şu ana kadar 3I/ATLAS bu tür işaretler göstermedi.
3I/ATLAS'ın Dünya'ya en yakın mesafesi, 19 Aralık 2025’te gerçekleşecek ve bu mesafe yaklaşık 270 milyon kilometre, yani Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin 1,8 katı olacak. Bu yüzden herhangi bir tehlike oluşturmayacak.
Cismin Güneş'e en yakın konumu ise 30 Ekim 2025’te, yaklaşık 210 milyon kilometre mesafede gerçekleşecek. Bilim insanları bu tarihleri iple çekerek gök cismini detaylı olarak incelemeyi planlıyor.