
EPFZ’nin Perşembe günü yayımladığı açıklamada, robotik profesörü Bradley Nelson, bu mikrorobotun üç temel özelliğe sahip olması gerektiğini belirtti:
- Manyetik olarak kontrol edilebilir olması,
- X-ray altında görülebilir olması,
- Yüksek hassasiyetle manevra yapabilmesi.
Hedefe ilaç taşıyabiliyor
Bu mikroskobik robot;
- inme (AVC) riskine yol açan trombüsleri çözmek,
- antibiyotikleri tam istenen noktalara ulaştırmak,
- tümörleri hedef alan ilaçları taşımak
gibi çeşitli tedavilerde kullanılabilecek.
Domuz ve koyun üzerinde başarıyla test edildi
Önce insan ve hayvan damarlarını birebir taklit eden silikon bir modelde denemeler yapıldı. Bu aşamada mikrorobotun çalışma prensibi geliştirildi ve optimize edildi.
Sonrasında domuzlar üzerinde yapılan testlerde robotun tüm navigasyon yöntemlerinin çalıştığı doğrulandı. Ardından mikrorobot, bir koyunun beyin damarlarında sorunsuz şekilde ilerlemeyi başardı. EPFZ’den Profesör Fabian Landers, bunun anatomik açıdan “son derece karmaşık bir ortam” olduğunu vurguladı.
Beyin damarlarında akıntıya karşı ilerleyebiliyor
Geliştirilen manyetik navigasyon sistemi o kadar hassas ki, kapsül beynin tüm damar ağında serbestçe gezinebiliyor.
- Saniyede 4 milimetre hızla ilerleyebiliyor,
- Hatta kan akışına karşı hareket edebiliyor,
- Damar ayrımlarında ince manevralar yapılabiliyor.
Araştırma ekibi, mikrorobotun geliştirilme sürecinin her aşamasında, ameliyathanelerde kullanılabilirliği konusunda titiz kontroller yaptı. Bir sonraki adım, robotun insan hastalar üzerinde klinik testlerinin başlaması olacak.
Bu yenilikçi mikrorobot hakkındaki çalışma, Science dergisinde yayımlandı.







