Mart ayında yapılan bilimsel bir keşif gezisinde, Schmidt Okyanus Enstitüsü'ne ait Falkor araştırma gemisindeki ekip, Güney Atlantik Okyanusu'nda yer alan Güney Sandwich Adaları açıklarında, okyanusun soğuk ve karanlık derinliklerinde bu etkileyici canlıya rastladı.
Yaklaşık 600 metre derinlikte, yalnızca 30 santimetre uzunluğundaki bir yavru mürekkep balığı, uzaktan kumandalı bir sualtı aracı tarafından görüntülendi. Şeffaf bedeniyle dikkat çeken bu canlı, okyanusun en esrarengiz türlerinden birine eşsiz bir pencere açtı.
Schmidt Okyanus Enstitüsü yetkilileri, keşfin aslında doğrudan bu canlının izini sürmek amacıyla yapılmadığını, daha çok deniz yaşamına dair yeni bilgiler edinmek için yola çıkıldığını belirtti.
Görüntüleri doğrulayan bağımsız uzmanlardan biri olan Auckland Teknoloji Üniversitesi’nden Dr. Kat Bolstad, “Bu kadar nadir görülen bir türün yavrusunu ilk kez canlı görmek heyecan verici. İnsanların onun varlığından bile habersiz olabileceğini düşünmek oldukça etkileyici,” dedi.
Dev mürekkep balığı hakkında bugüne kadar çok az şey biliniyordu. Daha önce bazı örneklerine yalnızca ölü halleriyle – genellikle balina ya da deniz kuşlarının mide içeriklerinde – rastlanmıştı. Bolstad, “Bu canlılarla yüz yüze gelişimiz genellikle sindirilmiş kalıntılar şeklinde oluyordu,” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, bu canlıların 7 metreye kadar uzayabildiğini ve 500 kilograma ulaşan ağırlıklarıyla dünyanın en büyük kalamar türleri arasında yer aldığını düşünüyor. Yavrular, büyüdükçe şeffaflıklarını kaybederek kırmızımsı bir renge bürünüyor.
Yeni türler de ortaya çıktı
2025 yılı boyunca sürdürülen keşif çalışmaları, sadece dev mürekkep balığının ilk görüntüsünü değil, aynı zamanda yeni bir türün de gözlemlenmesini sağladı. Ocak ayında aynı ekip, Güney Okyanusu’nda ilk kez buzul cam kalamarını doğal ortamında kayda aldı.
Dr. Bolstad ve diğer uzman Dr. Aaron Evans’a göre, bu iki tür belirgin benzerliklere sahip: şeffaf bedenleri, uzun dokunaçlarının uçlarındaki kancalar gibi. Ancak buzul cam kalamarının sekiz kolunda kanca bulunmuyor, bu da onu dev mürekkep balığından ayıran önemli bir fark.
Schmidt Okyanus Enstitüsü İcra Direktörü Dr. Jyotika Virmani, bu tür arka arkaya keşiflerin Güney Okyanusu’nun hâlâ büyük ölçüde keşfedilmemiş olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Dev mürekkep balığının görüntülendiği bu 35 günlük keşif, GoSouth projesi kapsamında gerçekleşti. Projede, Schmidt Okyanus Enstitüsü, Nippon Vakfı-Nekton Okyanus Sayımı, İngiltere’den Plymouth Üniversitesi, Almanya’daki GEOMAR Helmholtz Okyanus Araştırma Merkezi ve İngiliz Antarktik Araştırmaları iş birliği yaptı.
Şu ana kadar sadece 240 bin deniz türü tanımlanmışken, okyanuslarda milyonlarca türün hâlâ keşfedilmeyi beklediği düşünülüyor. Enstitünün SuBastian isimli sualtı aracı, dev mürekkep balığı da dâhil olmak üzere dört farklı kalamar türünü ilk kez doğal ortamlarında görüntülemeyi başardı.
Dr. Virmani, “Bu anlar bize okyanusun ne kadar gizemli ve keşfedilmemiş olduğunu tekrar hatırlatıyor,” diyerek bu çalışmaların önemini vurguladı.